logo_turkiyesulakalanlar01
  • ANASAYFA
  • KURUMSAL
    • MEVZUAT
    • PROJELER
    • YAYINLAR
  • SULAK ALANLAR
  • HARİTA
  • KONGRE
  • 2 ŞUBAT DÜNYA SULAK ALANLAR GÜNÜ
  • İLETİŞİM
logo_turkiyesulakalanlar01

2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü

Anasayfa 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü

2 ŞUBAT DÜNYA SULAK ALANLAR GÜNÜ

Her yılın Şubat ayının 2. günü Dünya Sulak Alanlar Günü olarak ülkemiz dahil olmak üzere Ramsar Sözleşmesine üye 170 ülke tarafından değişik temalarla ve çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.

Yağmur ormanlarından sonra biyolojik olarak en üretken ekosistemler olan sulak alanlar, gerek ekolojik dengenin sağlanmasında, gerekse biyolojik çeşitliliğin korunmasında büyük önem taşımalarının yanı sıra yöre ve ülke ekonomisine çok büyük katkıları olan ekosistemlerdir. Suyu depolama, balık, saz gibi su ürünlerini barındırma, sel ve taşkınları önleme, havzadaki su rejimini düzenleme, azot fosfor gibi besin tuzlarını alıkoyarak filtre görevi görmeleri sebepleri ile büyük önemlere sahiptirler.

Türkiye yarı kurak iklim kuşağında yer almakta olup, kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı yaklaşık olarak 1.519 m3 civarında olup su zengini bir ülke değildir. Türkiye İstatistik Kurumu 2030 yılı için nüfusumuzu 100 milyon olarak öngördüğü dikkate alınırsa 2030 yılında bu rakamın 1.120 m3/yıl civarında olacağı hesaplanmaktadır.   Bu sebeple Türkiye’nin gelecek nesillerine sağlıklı ve yeterli su bırakabilmesi için kaynakların çok iyi korunup, akılcı kullanılması gerekmektedir.

Bu bakımdan, sulak alanların korunması ve geliştirilmesi, halkımıza yeterli su arzını sağlamak için gerekli en mühim sorumluluklarımızdan birisidir. Bu görevi yerine getirebilmek için Türkiye, Sulak Alanların Korunması Sözleşmesine (Ramsar Sözleşmesi) 1994 yılında taraf olmuş ve 23 yıllık süreçte toplam büyüklüğü 184.487 ha. olan 14 sulak alanını (Sultan Sazlığı, Seyfe Gölü, Burdur Gölü, Manyas (Kuş) Gölü ve Göksu Deltası, Akyatan Lagünü, Kızılırmak Deltası, Uluabat Gölü ve Gediz Deltası, Yumurtalık Lagünü, Meke Gölü, Kızören Obruğu, Kuyucuk Gölü ve Nemrut Kalderası) sözleşme listesine Ramsar Alanı olarak dahil etmiştir

Sulak alanlar korunması gerekli tabii varlıklar olarak dünya genelinde kabul edilmekte ve hemen hemen tüm dünyada çeşitli statüler ile korunan alan olarak koruma altına alınmaktadırlar. Ülkemizde de sulak alanların korunması ile ilgili son yirmi beş yılda yoğun çalışmalar yapılmış ve bu çalışmalar artarak devam etmektedir.

Bakanlığımızca 2014 yılından itibaren 48 adet sulak alan “Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan” olarak tescil edilmiş ve koruma altına alınmıştır. Bu sulak alanların tescil sınırlarını içeren toplam büyüklüğü 714.133 hektardır. Bu sulak alanlara ek olarak 5 yeni sulak alanın Balıkdamı Sazlıkları (Eskişehir), Karakuyu Sazlıkları (Afyonkarahisar), Salda Gölü (Burdur), Gökçeada Lagünü (Çanakkale), Azap Gölü (Aydın) ulusal öneme haiz sulak alan olarak tescil edilmesine yönelik çalışmalar devam etmektedir. Buna mukabil 9 sulak alan da Mahalli Öneme Haiz Sulak Alan olarak tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

Ayrıca Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğünce 56 sulak alanda yönetim planı hazırlanarak yürürlüğe girmiş ve bu alanlarda ilgili tüm kurum ve kuruluşlar ile koordineli çalışmalar yapılmaktadır. Yönetim planlarını destekleyecek sulak alan alt havza eylem planları Su Yönetimi Genel Müdürlüğü koordinasyonunda hazırlanmakta ve takip edilmektedir.  Aynı zamanda hem eko turizmi desteklemek hem de araştırmacılara açık hava laboratuvarları sağlamak, yöre ekonomisini desteklemek maksatlı olarak 47 sulak alanımızda ziyaretçi merkezi, kuş gözlem kulesi gibi yatırımlar halkımızın kullanımına açılmıştır. Yalova İlimizde bulunan Hersek Lagününde hizmete açtığımız Kuş Gözlem Kulesi Engelli vatandaşlarımızın da rahatça kullanabileceği bir kule özelliğindedir.

Ülkemizin sulak alanlarla ilgili durumunu izlemeye yönelik envanter ve veritabanı sistemine yönelik çalışmalar devam etmektedir. 2019 yılı içinde bitirilecek proje ile ülkemiz sulak alanları ve bu sulak alanlarda yaşayan önemli türlerimiz kayıt altına alınacaktır. Ayrıca Sulak Alan etrafında faaliyet gerçekleştirecek vatandaşlarımız izinle ilgili tüm işlemlerini E-Devlet üzerinden gerçekleştirebilecektir.dsag_2019-2

Sulak alanların önemi, korunması ve akılcı kullanımı konularında kamuoyu bilincini geliştirmek maksadıyla Ramsar Sözleşmesi’nin imzaya açıldığı 2 Şubat günü “Dünya Sulak Alanlar Günü” olarak kutlanmaktadır.

Dünya Sulak Alanlar Günü 1997 yılından beri her yıl Şubat ayının ikinci günü, ülkemiz de dahil olmak üzere, Ramsar Sözleşmesine üye 170 ülkede kamu kurumları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve okullar tarafından çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Her yıl sulak alanların bir işlevinin tema olarak kullanıldığı etkinlikler kapsamında 2019 yılının Dünya Sulak Alanlar Günü teması “ Sulak Alanlar ve İklim Değişikliği” dir.

Sulak alanlar, bulundukları ortamda bir sünger gibi suyu emerek toplama özellikleri, yeraltı suyunu beslemeleri ve yüzey akışa geçen suyun hızını azaltma özellikleri ile sel taşkınlarını ciddi ölçüde azaltırlar. Yine baraj ve gölet gibi suni sulak alanlar da afet risklerinin azaltılmasının yanı sıra özellikle kış aylarında olmak üzere su kuşları için önemli bir beslenme, konaklama ve üreme alanlarıdır.

dsag_2019-11Bakanlığımızca tabii sulak alanların korunması için her türlü tedbir alınmakla birlikte, ülkemizin kullanılabilir su potansiyelini arttırmak maksadı ile yapılan baraj ve gölet gibi yapay sulak alanların yaban hayatına hizmet potansiyelini arttırmaya yönelik çalışmalar da yürütülmektedir. Bu alanlardan; Hirfanlı Barajı, Sarıyar Barajı, Atatürk Barajı ve Keban Barajı güney kıyısında yer alan sığ kesimleri su kuşları açısından zengin ve önemli habitat değeri olan barajlardır. Öte yandan Keban Barajı’nın güney kıyıları barındırdığı kuş zenginliği sebebi ile bölge “Güney Keban Barajı” olarak Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan olarak ilan edilmiş ve koruma altına alınmıştır. Bunun yanı sıra Yedikır Baraj Gölü içinde bulunan ada Akpelikanlar için önemli bir üreme habitatı olmuştur. Benzer şekilde sulama suyu maksatlı olarak kullanılan ve Burdur’da bulunan Karataş Gölü de içerdiği zengin yaban hayatı ve biyoçeşitlilik sebebiyle Bakanlığımızca 2005 yılında Yaban Hayatı Geliştirme Sahası olarak koruma altına alınmıştır.

Bakanlığımız, geçmişte çeşitli sebepler ile zarar görmüş sulak alanlarda iyileştirme çalışmalarına son yıllarda ağırlık vermektedir. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün koordineli çalışmaları ile 2016 yılında Sakarya’da bulunan Acarlar Longoz Ormanında iyileştirme çalışmaları tamamlanarak longoz ormanındaki su döngüsü tabii haline döndürülmüştür. Ayrıca Tokat-Kaz Gölünde yaşanan rusubat sorunu ile ilgili iyileştirme çalışmaları ve yaban hayatı için yeni üreme alanları oluşturulmasına yönelik çalışmalar yapılmıştır. Aynı şekilde Afyonkarahisar’da bulunan ve tamamen dolma tehlikesi ile karşı karşıya kalan Karakuyu Sazlıklarında ve Denizli ilimizde bulunan Buldan Gölü’nde plan çerçevesinde temizlik çalışmalarına devam edilmektedir.

Netice itibarıyla; günümüzde tabiî kaynakların sürdürülebilir gelişmesi, bu kaynaklara yönelik ihtiyaçların belirlenmesi ve planlanması, rasyonel su kullanımı, gözlem, etkin kullanma ve koruma için gerekli şartların sağlanarak bütünleşmiş bir yaklaşımla geliştirilmesi ve yönetilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu yaklaşım doğrultusunda su ve toprak kaynaklarının çeşitli maksatlara yönelik kullanımlarında teknoloji, ekonomi ve çevre konularında bir dengenin kurulması gerekmektedir. Bakanlığımız, bu yönleriyle konunun bilincinde olup, kanunlarla kendisine verilmiş olan görev ve yetkiler çerçevesinde üzerine düşeni ülkemiz gerçeklerine en uygun biçimde yerine getirmeye çalışmaktadır.

Tarım ve Orman Bakanlığı; bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da merkez ve bağlı birimlerinde bulunan tüm personeliyle, yalnızca sulak alanlarımızı değil, ormanlarımız, akarsularımız gibi ülkemizin tabii değerlerini korumakla birlikte sürdürülebilir kullanımı için gayretli bir şekilde çalışmalarına devam edecektir. Bu çalışmaların yürütülmesi sırasında tüm kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütleri ve halkımızın destekleri için teşekkür eder ve 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü’nün ülkemizin sulak alanları için hayırlara vesile olmasını dileriz.

 

 

 

ANASAYFAMEVZUATPROJELERHARİTAKONGREİLETİŞİM
© 2014 - 2016 Tüm Hakları Saklıdır. Türkiye'nin Sulak Alanları